İlmihal oku
17 Ağustos 2012 Cuma
Mezarimiz Nerede olmali?
Gömülme hususunda son zamanlardaki talep, din eksenli yaþayanlarýn dýþýnda kalanlarda garip bir geliþme gösteriyor.
Deniyor ki, mezarým gül bahçeleri içinde, selvi aðaçlarý altýnda ya da dere kenarlarýnda olsun. Bu nedenle ‘Aþiyan’ý tercih’ ederim. Çünkü Boðaz’ý görüyor.
Ýsteklere bakar mýsýnýz!
Ýnsanýn gülesi geliyor. Trajý-komik bir durum var anlayacaðýnýz. Ne hikmetse, böyle yerleri tercih ediyorlar, tutku ile istiyorlar. Ýþe yarayacaðýný düþünüp berbat bir yere gömülmek istemiyorlar. Umarsýz bir yaklaþým bu. Cehaletin tipik bir örneði.
Herhalde iþin aslýný bilmiyorlar veya habersizler.
Yani hayatýn hiç bir olgusu karþýsýnda bu kadar kesin davranmayan ve bu düþüncelerinde sabit olan insanlar var.
Anlatalým:
Her kim, nerede gömülürse gömülsün, bir þey deðiþmez. Mezar yeri bile belli olmayan nice insan , þehitler yok mu.Boðularak ölen iman sahipleri için ne düþünebiliriz?
Mezar yerini “iyi” ya da “berbat” diye vasýflandýrmak hiç de doðru bir yaklaþým olmuyor.
Aralarýnda bir fark olmadýðýný söylemek gerekiyor.
Bu arada, mistik bir ayrýntýda ki uyarýyý da unutmayalým: Allah Rasulü (s.a.v) diyor ki: ‘Ölülerinizi Salih kimselerin yanýna gömün.’ Bu hadisi þöyle yorumluyorum.
Zahirde iyi komþu hayatýn yaþamýn nasýl bir gerçeði ise, iman sahibi bir kimsede mezar yaþamýnda bu mesabededir.
Mevta ölümün akabinde izafi gayb âlemine geçtiðinde, huzurlu bir ortamýn nimetlerinden faydalanabilir. Akabinde yeniden gerçekleþek bir Baas ortamýna kadar da bu yaþamý sürdürebilir.
Yeterki mezarda Rabbin kim? Kitabýn Ne? Men Nebiyyike? olarak sorulan sorulara cevap verilebilsin, Yani önce münkire nekire üstünlük saðlanabilsin.
Salih bir insana hem bir dost hem de komþu olmak açýk söyleyeyim imrenilecek hatta kýskanýlacak bir durum yaratacaktýr.
Aksini düþünmek bile insana acý ve ýzdýrap verecektir.
Toplumsal Hafiza
Güncel olaylar gösteriyor ki toplumsal hafýzamýzý kaybetmiþ bulunmaktayýz. Üstelik bu durum, farklý kutuplardaki görüþleri savunan fikir sahipleri tarafýndan, son yýllardaki çeþitli vakalarýn ardýndan hatýrlatýlmýþ ve herkes bu uyarýlardan þöyle ya da böyle nasibini almýþtýr.
Geçmiþte topluma acý veren, sistemin çalýþma prensipleri ve sonuçlarý günümüzü de etkilemektedir.
Size sormak isterim. Hafýza kaybý ne demektir?
Varlýðý kavramada rehberimiz olan tasavvuf yönlü açýklamalara bakýldýðýnda hafýzanýn, ‘günlük yaþamýn içerdiði bilgi’ anlamýnda, ruhta kayýtlý olduðu ve asla kaybolmadýðýdýr. Beynin, fonksiyon yetersizliði nedeniyle bu kayýtlarý geri alamamasý ise hafýza kaybý sayýlýr.
Gerçekte ise kayýp yok, okuyamama durumu mevcuttur. Mesela kiþinin kafasýný çarpmasý, beynin hafýzadaki kayýtlara ulaþma fonksiyonuna zarar verir ama ruhtaki kayýtlarý silmez.
Peki o zaman, toplum olarak kafamýza ne çarpmýþtýr da beyinlerimiz hafýzada mevcut kayýtlarýmýzý geri alamamaktadýr? Acaba, varlýðý sadece madde boyutu kabul etmek mi beyinleri bloke eden fonksiyon yetersizliðine yol açan? Toplum olarak maneviyatýmýzdan uzaklaþmýþ olmak mýdýr bizleri zaten deneyimlenmiþlikten alýkoyan?
Ýnsanlýk sadece beþ duyu ile var kabul etmenin sancýlarýný çekmiþ ve gerekli dersleri çýkarmýþ olarak, tüm felsefi ve metafizik öðretilere kapýlarýný ardýna kadar açmýþ durumda. Herkesin idrakine uygun hakikât bilgisine varabilecek yollar artýk sadece ekrandaki bir ‘týk’ lama kadar uzakta. O halde bu edinimlerden kaçmanýn ne gereði var ki?
Yoksa bize tu kaka derler diye mi korkuyoruz?
Her devirde ve her koþulda nuruyla bizi aydýnlatmaya devam eden o muhteþem Zat, Efendimiz (s.a.v) bize bildirmiþ: "Þu Kur'ân'ý muhafazaya itina gösterin. Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zât-ý Zülcelâl‚ kasem olsun Kuraný Kerim’in (hafýzalardan) kaçmasý, develerin baðlarýndan boþanýp kaçmasýndan daha kolaydýr." demiþtir.
Buharî, Fedailu'1-Kur'ân 23; Müslim, Salâtu'l-Müsâfýrîn 231 (791).
Bayram Ediyoruz
Yakýnlarýmýz, dostlarýmýz hacý olmak üzere bu topraklarý terk ettiler, celal ve cemal nurlarýnýn yeryüzünde en yüksek olduðu beldede kulluklarýný eda etmekteler.
Hac vazifesinin iki yönü var ehlinin bildirdiðine göre: Birincisi günahlarýn affolmasý, ikincisi ise Mebrur olaný. Yani oradaki yüksek enerji kapasitesinin etkisiyle beyinde yeni aktivitelerle beraber açýlýmlar oluþmasý.
Bu görevi ve ritüelleri eda etmiþ olan herkes affolmuþtur ve bu kati gerçek þu hadis ile müjdelenmiþtir: “Ýbnu Abbâs (radýyallahu anhümâ) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Beyt'i (Kâbe-i Muazzama'yý) kim elli defa tavaf ederse, günahlarýndan çýkar ve týpký annesinden doðduðu gündeki gibi olur." Tirmizî, Hacc 41, (866).
Affolma kavramý geçmiþ günahlar içindir ve ülke dönüþünde insanýn hayatýnýn sonuna kadar olan davranýþlarýndan halen sorumlu olduðunu ifade eder.
Vakfe anýnda oluþan ve nasýl bir mekanzima içersinde cereyan ettiði bilinmeyen bu günahlarý silme eylemi, kuþkusuz Hz. Muhammed’in Ýslam alemine olan bir armaðanýdýr.
Mebrur un karþýlýðý cennettir ve kiþi beyninde oluþan bazý açýlýmlarýn neticesinde gerçeðini aslýný bilir hale gelir. Esasen bu görevin ifasýndaki ana amaç da bir yerde budur.
Efendimiz (s.a.v) þöyle bildirmiþtir: Umre, kendisi ile öbür umre arasýndaki zaman içinde iþlenen günâhlara kefarettir. Haccý mebrurun cennetten baþka karþýlýðý yoktur!” (Müslim)
Ayrýca Beytullah’ýn maneviyatýndan gelen yüksek feyz ile kaleme alýnanlar ne hoþ ne kadar güzeldir.
Bildirildiðine göre Allah, günâhlarýndan arýndýrmayý murad ettiðinde kuluna oraya gitmeyi nasip eder ve yine Mebrur’u dilediði kuluna bahþeder!
Ýþte bu yüzden biz bu göreve layýk görülüp kendilerine nasip olmuþ tüm Hacý’lar için caný gönülden sevinir, onlar için bayram ederiz.
Hacca gitmek için inanýlmaz bir eðilim var biliyorsunuz. Umreye de öyle. Bütün bunlar insanýmýzdaki bazý þeylerin deðiþtini göstermiyor mu dersiniz?
Teslimiyet ve Açilim
Rahat býrakmýyor, býrakamýyor. Üstün üstüne gidiyor merakým. Açýlýmlarýn çoðuda bu sýkýþma hallerinde oluþuyor. Evrenin sýkýlmayla açýlma halinin her zerrede ayný olduðunu. tecellinin pik noktalarýndan inkiþaf ettiðini hissediyorum. Ýçtiðim çaydaki koku ve lezzet bile kaynar suyla temasý ile oluþuyor. Rengi deðiþiyor kýzarýyor , kokusunu býrakýyor. Gizli olan bu temasla açýða çýkýyor. Bu sýkma halinin varlýðýn her oluþumunda farklý ölçülerde tezahür ettiðini görüyorum. Her ne kadar algý alanýmýn el verdiði kadarýyla olsa da bunu kabullenmek zorundayým.hislerim doðru olanýn bu olduðunu,su gibi akmamý tepkiden uzak seyr halinde kalmamý söylüyor. Dolanan misinayý denize býrakýrlar balýkçýlar. O yavaþ yavaþ düðümlerden arýnýr. Ne zaman ki o karýþmýþ misinayý çözmeye çalýþýrsýn iþler daha da karýþýr,bulanýklaþýr çözülemez olur. Su halleder yeterki teslim ol haline. O yaþanan pik noktadaki sýkýlmalarda , ateþ seni yakmaz olur teslim olursan. Kabrinde yanmaz olursun. Teslim olmuþsundur artýk. Çaya sorulurmu ki gel tependen kaynamýþ suyu boca edelim mi diye? Bilen döker ilmi bilinçlere. Bilir ki koku çýkacaktýr bilinçlerden. Allah Rasulu güzel kokuyu severdi. Kokudan o ne anlardý. Merak ediyorum bizim göremediðimiz neyi okurdu acaba kokuda?
Nasýl oluþur ,her zerrede aynýmý açýða çýkar koku? koku perdesinin ardýnda kim görünür?
Derine dalmadan,o basýncý kafamda hissetmeden açýlýmlar nasýl gerçekleþir.Allah nebisi de sýkýldý cebrail kuvvesi ile. zorlanmadan açýlým olduðunu sistem içinde bulamýyorum. En basit kas hareketlerimiz bile, ilerleyebilmek için sýkýlma halini yaþýyor. Düþünce boyutundaki sýkýlmalar
yeni bir doðumun müjdecisi. Yaþanýlan her sýkýlmanýn yanýnda panzehiride beraber geliyor.
Doðumun panzehiri Baas'la beraber her an var oluþ ve yok oluþ gerçekleþiyor. Tecellinin sonsuz sýnýrsýz oluþumu, Baas'ý anlamaya çalýþan dalga yapýnýn, algýlamada yetersiz kalmasýný saðlamakta. Korteks, gelen bilgiyi açýða çýkartana kadar, kainat sayýsýz defa Baas gerçekleþtirmiþ oluyor. Bir önceki bilgiylede bir sonraki bilgiyi birleþtirmesi senaryonun yazýlmasýný saðlýyor.zihin boþluklarý dolduruyor. Tek'liðin bedende deðilde þuurda yaþanýr olmasý bu senaryonun dýþýnda kalmasý ile yaþanabilir kanaatimce. Veritabaný çerçöp bilgilerin yoðunluðu ile iþlem gerçekleþtirdiðinden kendisini tanýmasý çok zordur. O daire içinde döner durur. Eðer arýndýrcý kuvvesi açýða çýkarsa, derine doðru çeker, þuur boyutunda kendini tanýmasýný saðlar. Kendini tanýyamayan yapý,oluþturmuþ olduðu kozalarýnda,sonsuz potansiyelini yaþamadan geçer gider.
Neredesin?
Evet, neredesin? Daha doðrusu neredesin ? Bedeninin fiziksel olarak olduðu yerde misin ? Yoksa algýlayýp farkýnda olduðun yerde misin? Mecazen semada mýsýn?
Bir gün epey yaþlý bir kiþiyi ziyaret ettim . Kendisine halini sordum, nasýlsýn keyfin nasýl, saðlýðýn nasýl diye. Cevap; çok yoruldum, hayýrdýr dedim. 'Bütün gün o köyden öbür köye atla yolculuk yaptým, þu kiþiye gittim, bu kiþiyi ziyaret ettim' diye anlatýyordu .Þimdi sizce bu kiþi nerede idi ? Bütün gün fiziksel olarak ayný evde hatta ayný odada olmasýna raðmen nasýl böyle bir þeyi yaþayýp yorulmuþtu. Burada beyin deki mekan algýsýna programlanan hücre gurubu iþlevindeki yýpranma ve kontrol saðlama kapasitesindeki azalma neticesi ile beyin kayýttaki bilgileri film þeridi gibi iþleyen diðer hücre gruplarý ile sanki þimdi yeniden yaþanýyor gibi algý kýsmýna yayýn yapýyor.
Bu tip olaylar çeþitli þekilde meydana gelebilir. Benzer bir halüsinasyon hatta çok daha þiddetlisi, özel malzemeler ile nerdeyse yüzde doksan beþ oranda sessiz yapýlandýrýlmýþ bir odada, kiþi yarým saatten sonra halüsinasyon görmeye baþlýyor. Beyin alýþagelenseslerden yani titreþimden, algýdan mahrum olunca kendisi o boþluklarý tamamlamak için sanal algýlar üretmeye baþlýyor. Bunlar deneyimsiz eðitimsiz kiþilerde paniðe yol açarak nerdeyse çýldýrma noktasýna varmakta.
Benzer olay kiþinin kabir olayýnda yaþanmakta. Hz. Muhammed in uyarýsý ‘’onlarýn çýðýlýklarý göðe kadar uzanmakta ‘’diye . Hocanýn kabir baþýnda talkýn vermesi yani kiþinin karþýlaþýcaklarý olay ve durum hakkýnda bilgi vermesi onu bu süreci daha çabuk atlatmasý için. Hz. Muhammed a.s. uygulamasýnda vefat eden kiþi bir an önce gömülür çünkü beyinde kýsmi algýnýn devam etiði bir bölge bir süre daha açýk kalýyor dolayýsý ile o süre zarfýnda bu telkin ve adaptasyon kabirde yaþananlarýn daha kolay atlatýlmasý saðlanmasý oluyor. Kuran tefsiri ne bakarsanýz talkýn da anlatýlanlarý ayrýntýlý bulabilirsiniz.
15 Ağustos 2012 Çarşamba
Okul Sevgisi
Okula baþlayýþ ve okulda geçirilen ilk aylarýn, bazen çok girgin kalabalýða alýþýk çocuklarda bile bir çekingenlik yarattýðý bilinen olaylardandýr.
Bu çekingenlik çocuðun kendini yalnýz hissetmesine ve bunun neticesi olarak da okuldan sýkýlmasýna sebep olur. Eðer bu durum uzun müddet devam eder çocuk okula alýþamazsa o zaman üzerinde durup sebeplerini aramak lazýmdýr.
Anne, kendi iþini yapabilmek veya dinlenmek için onun okula gidiþini bir fýrsat olarak kabul eder, bunu da kendisine hissettirirse, hele kendisinden daha küçük, evde kalan bir kardeþi de varsa bu davranýþý içinde bir kýskançlýk yaratacaðýndan okula gitmeyi istemez ayrýca evden ayýrdýðý için de sevmez.
Diðer yandan evdeki oyuncaklarýna ve þahsi eþyalarýna kalan kardeþinin onlara dokunmayacaðýndan, onlara zarar vermeyeceðinden de emin olmalýdýr. Ancak o zaman düþünmeden kendini derslerine verip takip edebilir.
Çocuða ayrýlýk güç geliyorsa, bu ara sýra, onu kendisinin sevdiði, tanýdýðý bir akraba veya arkadaþýna býrakýp, anneden ayrý 3–4 saat geçirtilerek kýsa ayrýlýklara alýþtýrýlmasý okula alýþtýrýlmasý bakýmýndan önemli bir yer tutar.
Bu iyi bir aþamadýr.
Çocuk sýkça aðlayarak okula gitmek istemediði zamanlar anne anlayýþlý davranýp evladýna ne þiddet ne de müsamaha göstermelidir. Bu halin çocukta yerleþmemesi için en iyi çare onunla hasbýhal ederek oyalayýp okula götürmektir.
Tabi bu dediðim þeyde bilimle olur. Çünkü küçüðün bilinçaltýnýn temizlemesi baþka türlü gerçekleþmez.
Okulda öðretmeni ile de konuþup mevcut sýkýntýlar geçinceye deðin kendisine yardýmcý olmasý rica edilirse o da bu isteksizlikten kýsa zamanda kurtulup, okulunu, arkadaþlarýný ve öðretmenlerini sever.
Evlatlarýmýzýn istikballeri ilkokul sýralarýnda þekillenmeye baþlýyor. Veli öðretmen iliþkisini saðlýklý bir þekilde tesis edip yavrumuzun bu zor günlerinde ondan ilgi ve sevgimizi asla esirgememeliyiz diyorum.
Bal
Miraçta Efendimize þarap, bal ve süt sunulmuþ, O beyin gücünü kullanarak sütü tercih etmiþtir.
Efendimiz "Cennetin dört nehri olan bal, süt, su, þarap Firdevs'ten akar ve o Firdevs'in üstünde arþ-ý âlâ vardýr", demiþtir.
Bal’ýn bu yönünün yorumlarýný ehline býrakýyorum.
Diðer yandan, Efendimiz:
"Her ay üç sabah bal yalayan kimseye büyük bir bela (hastalýk) gelmez."
"Size þu iki þifayý tavsiye ederim: "Bal ve Kur'an."
"Sinameki ve sennut (yani tereyagi tulumuna konulan bal) yemenizi tavsiye ederim. Çünkü bu iki þeyde sam'dan (ölüm) baþka her hastalýða karþý þifa vardýr." Þeklinde bu besinle ilgili pozitif uyarýlarda bulunuyor.
Bugün bilimsel olarak, bal doðal antibiyotik kabul edilir. Örneðin, Yeni Zellanda’nýn manuka balý enfeksiyonlu cilt hastalýklarýnýn tedavisinde ve ilaç yapýmýnda kullanýlýr. Balýn, bakteri ve mantarlarýn geliþmesini durduran antioksidan ve antibakteriyel sübstanslar içerdiði de ispat edilmiþtir.
Balýn antimikrobik özellikleri, aðýz ülseri ve periodontal hastalýklarýn tedavisinde etkilidir.
Her bal türünün kimyasý farklýlýk gösterir. Balýn az bir miktarý bile birçok vitamin, mineral, aminoasit ve antioksidan çeþitleri içermektedir.Bal tüketimiyle baðýþýklýk sistemini güçlenir ve vücudun direnci artar. Bu yüzden, hasta olmadan da bal tüketimi önemlidir.
Mideye çok kolay uyum saðlayan bir besindir. Hayatýn zorluklarýna karþýn insana güç kuvvet verir. Güçlü olan insan da öfkesini yenmesini bilir. Onun için ben de az miktarda da olsa bal yemeðe gayret ediyorum. Çünkü þeker hastalýðým var. Ancak þifa olduðunu bildiðim için bunu yapýyorum.
Balý sahtesinden ayýrmak için karbon izotop yöntemi ile analiz edilmelidir.
Bugün bilimsel olarak ispat edilen noktalara Efendimiz tarafýndan dikkât çekilmiþ olmasý da konuya ayrý bir ilgi uyandýrmaktadýr.
Bal gibi tatlý günler dileðiyle bu yazýmý noktalýyorum. Hoþçakalýn.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)