26 Temmuz 2012 Perşembe

Yenilenme


Çok yönlü Tecdid kavramı, kelime olarak yenilenme anlamına gelir. Orijinaline sadık kalarak yapılan her türlü buluşlar/çalışmalar bu alanda mütalâa edilmektedir. Bunun en son örneği geçtiğimiz yıllarda bir Amerikalı bilim adamının “iman” geni vardır şeklindeki açıklaması ile gündeme gelmişti.
Yeni bir akımın başlangıcı olarak kabul edilecek bu enteresan çalışma aslında tüm insanlığı alâkadar eder mahiyettedir. Birimin bilincini güçlendirmede alternatif buluşlar yaratmanın doğuracağı riskler, asla ihmal edilmemeli, tereddütsüz üzerine gidilmelidir. Bunun en önemli işareti, vicdan rahatlatma eğilimine dayanak sağlayacak olması gibi görünüyor. “Dünyayı, medenî buluşları yaratan cesaretli insanlar kurtarır” şiarıyla şahsen bu görüşe şiddetle katılıyor ve ayrıca icraatta bulunanları kutluyorum.
Aksini iddia eden ve yeniliği asla kabul etmeyen toplumlara ise Din şöyle seslenmektedir;
“...onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Çoğu zaman fâsık olmuş durumdadırlar.”
Elmalılı Hamdi Yazır’ın Kur’an mealine göre bu ayetin yorumu şöyledir;
“İnsan, hâdiselerin içinde sürüp giden bir hayatı müşahade etmek ister. Oysa zamanın geçmesiyle mü'min’in kalbinde derin yaralar açar. Bunun sebebi de teceddüdün/yenilenmenin yokluğudur. Eğer bir dini hayat kendini farklılaştıramaz, içine yeni tecrübeler katarak zenginleşemez ve yeni ifade yolları bulamaz ise insanlar ona olan ilgilerini yavaş yavaş kaybedebilir. Hatta bütünüyle yabancılaşabilir.”
İşin enteresan yanı İslâm âlemini bilime yönlendiren bu açıklamanın yaklaşık 8 yıl evvel ünlü düşünür araştırmacı/yazar Üstâd Ahmed Hulûsi tarafından söylenmesidir. Siz de kabul edersiniz ki bir batılı bilim adamı ile bir Türk düşünürün açıklamalarının çakışması tesadüfî olamaz. Tanrı kavramını tümden yok eden ve evrenin bir sistem üzerinde kurulu olduğunu ortaya çıkaran bu olguyu yabana atmak hiç de mantıklı olmasa gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder