30 Temmuz 2012 Pazartesi

Bu Ne Öfke


Elime bir gazete aldýðým yahut akþam TV haberlerini seyretmeye niyetlendiðimde bir tuhaf oluyorum, bakasým gelmiyor. Ýnsanýn tüylerini diken diken eden vahþice olaylar okuyacaðým ya da seyredeceðim diye adeta ödüm kopuyor. Anlayamadýðým nokta þu: Neden insanlar, birbirlerinin yaþamýna kastedecek kadar bir öfke taþkýnlýðý içindeler? Sebebi ortada, bir çöküntü içindeyiz. Küçüðün büyüðe saygýsý kalmadý, büyük de küçüðe þevkatli davranmýyor. Onu incitiyor. Ruhunu acýtýyor.
Acýmasýzca çalýþtýrmasýný iyi biliyor. Trafik ýþýklarýnda bu gerçeði görebilmemiz mümkün.

Arabalara adeta saldýrýyorlar. Acýyorsunuz, ama yine de onlarýn ellerinden kurtulabilmeniz mümkün olmuyor. Sonuçta üç beþ kuruþ verip yakanýzý kurtarabiliyorsunuz.
Siz ne dersiniz, nasýl karþýlarsýnýz bilemiyorum, ama ben toplumun deðer yargýlarýný bariz bir biçimde kaybedip tükettiðini düþünüyorum. Herhalde, alt beyin faaliyetleri yoðunlaþtýkça ‘þeytanlarý’ azýyor. Baksanýza birbirlerini kýþkýrtýyorlar. Bunun baþka türlü izahý yok çünkü. Psikanaliz de zaten bilinçaltýndaki çatýþmalarý, gerilimleri, özlemleri ve arzularý deþifre etmeye bu varsayýmla yaklaþmýyor mu?
Sanki bir kitle olarak iyilik/güzellik/yardýma muhtaç olana el uzatma/hataya hoþgörü ile yaklaþma/önce kardeþini düþünme/açýn karþýsýnda tok olmama/þahsiyetli olabilme/ vakar/onur gibi hasletleri erimiþ, tükenmiþ; yerini kin/nefret/dedikodu/intikam/töreler vs. gibi olumsuz duygulara býrakmýþ. Bir amaç uðruna herþeyi yapabilecek duruma gelmiþler.

Kadýna þiddet olaylarý bitip tükenmek bilmiyor. Bu tür olaylarý televizyonda izlediðimde bir hayli endiþelendim, kendime gelemedim diyebilirim.
Ne oluyor da taraftarlar maç sonrasý tribünlerden söktükleri koca koca kanepeleri düþmanlarýnýn kafasýna bir hýrsla fýrlatabiliyorlar?
Kanaatim, toplum olarak bazý þeylerin sonucunu olgunlukla kabullenmeyi öðrenemediðimiz sürece, bu kargaþa/anarþinin sona ermeyeceðidir.
Dikkât edelim, belki farkýnda deðiliz, bu öfkeli, bu ilkel, kindar yapýmýzla Allah Rasulü’nün (s.a.v) öncesindeki, hiç beðenmediðimiz, dudak büktüðümüz cahiliye dönemlerine dönmek üzereyiz. Vakit geçmeden ya kendimizi süratle toparlar, ince, hassas duygulara sahip oluruz ya da ahlak bizi iyiden iyiye terk eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder