30 Temmuz 2012 Pazartesi

Zerre Küllün Aynasidir


Holografi, bir objenin lazer ve yarý saydam ayna vasýtasý ile yapýlan üç boyutlu gerçek kaydýdýr.

Hologram ise bu kaydýn üç boyutlu görüntüsüne verilen isimdir. Yunanca “Holos” ,”Tam görüntü” ve “Gram”,”Yazýlý” sözcüklerinin birleþmesinden oluþmaktadýr.

Kýsaca holografik teknik :

Hologram’ý oluþturulmak istenen nesneye yarý saydam bir aynaya yöneltilen lazer ýþýk demetinin(tek dalga boyunda ,daðýlmaksýzýn ýþýk üretebilen )aynadan geçen kýsmý yönlendirilir.Nesneye çarparak yansýyan bu ýþýk demeti fotoðraf filmi üzerine düþürülür .Yarý saydam aynadan geçemediði için yansýyan  ýþýk demetinin diðer yarýsý da  doðrudan fotoðraf filmi üzerine düþürülür ancak fotoðraf filmi üzerine düþürülen bu iki ýþýk demeti ayný anda filme ulaþamadýðý için  bu iki demet arasýnda faz farký oluþur.(Giriþim deseni oluþturan iki kaynak ayný anda dalga üretmezlerse aralarýnda bir faz farký oluþur. Mesela sað elimizin parmaðýný sol elimizin parmaðýndan sonra suya batýrarak periyodik dalgalar üretirsek, faz farký olan bir giriþim deseni elde ederiz. Parmaklarýmýz ayný anda suya batýp çýkarsa eþfazlý dalgalar üretiriz.)

Bu yöntemle oluþturulan  kaydýn iki önemli özelliði  bulunmaktadýr.

Bunlardan ilki ,üç boyutlu nesnenin tüm bilgisinin iki boyutlu bir düzleme aktarýlmasý sonrasý  iki boyutlu düzleme ýþýk çarptýðýnda nesnenin üç boyutlu görüntüsünün elde edilebilmesidir.

Ýkinci özellik ise iki boyutlu düzlemde kaydolan bilginin iki boyutlu düzlem kaç parçaya ayrýlýrsa ayrýlsýn tümünün tamamen korunabilmesidir.

Bu þöyle anlatýlabilir,gazetede gördüðünüz  herhangi bir fotoðrafý tutup yýrtarak iki parçaya ayýrdýðýnýzda fotoðraftaki bütününn bilgisi ikiye bölünmüþ olur ancak bir holografik kaydýn yapýldýðý film ikiye ve daha kaç parçaya  bölünürse bölünsün elde kalan parça tüm bilgiyi kapsar.

Bu noktada rasulullah’ýn bir hadisi holografik kayýtla birebir örtüþür.

“Zerre küllün aynasýdýr !”

Bu hadise göre en küçük parça dahi bütünün bilgisini taþýmaktadýr.

Beyin de  çalýþma þekli ile  bizlerin “hayatým” dediðimiz ses,görüntü,dokunma duyusu,koku ,tad gibi algý  bütünlüðümüzü de bir hologram gibi oluþturmaktadýr.Dolayýsý ile dýþ  ya da iç dünyamýz olduðundan emin olduðumuz evren ya da atom altý boyut diye adlandýrdýðýmýz herþey de yine bir hologram gibi oluþturulmaktadýr.

Nasýl mý ?

Gözlerimiz santimetrenin onbinde dördü ile onbinde yedisi arasýnda tiþtreþen dalga boylarýný algýlayabilmektedir.

Kulaklarýmýz onbin ile  onaltýbin hertz arasýndaki ses frekanslarýný algýlayabilmektedir.

Diðer duyularýmýzýn reseptörleri de yine belirli aralýklarý algýlayabilmektedir.

Beynimiz ,kendisine duyu organlarýmýz tarafýndan ulaþtýrýlan  ve yalnýzca belirli bir frekans aralýðý hükmündeki dalgalar beyinde sese ,görüntüye vb dönüþür.Bizler bunlarý hep içimizde ya da dýþýmýzda gibi algýlarýz ancak iç ve dýþ yoktur aslýnda .Kendide deðerlendirici bir frekans topluluðu  olan beynin bir takým frekanslara çizdiði resimler söz konusudur yalnýzca..Aynen bir holografik kayýt sonrasý üzerinde anlamsýz görünen binlerce dalga  giriþiminden oluþan giriþim desen kaydýnýn ýþýkla etkileþimi ile hologram görüntüsünün oluþmasý gibi beyinde etkileþtiði frekans aralýklarý ile her an yeniden çok boyutlu tek bir hologram oluþturmaktadýr.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder